“Ben önce yöremi tanıdıktan sonra, kendimi dünyalı olarak görmeyi istiyorum. Bu bir Doğu-Batı sentezi olarak görülebilir. Aslında dünyanın sentezidir. Hatta aslında dünyanın ta kendisidir. Piyano ne kadar şahsiyet sahibiyse, bağlama da o kadar şahsiyet sahibidir. Bunlar insanların icat ettikleri şeylerdir. Bu bir dünya kardeşliğidir. Senfoni Türk’te bağlama 100 kişilik müzik topluluğunun önünde solo olarak çalıyor, piyano ve orkestra ona eşlik ediyor. Bu bizim dünyaya bakış açımız olmalıdır.
“Mehter-piyano konserlerimde hiçbir zaman mehteri Batı Müziği kurallarına uydurmaya çalışmadım. Çünkü o büyük bir kültürün sonucu ortaya çıkmış, önemli bir müzik tarzıdır, kökü derinlere dayanır. Konserlerde ben daima mehterin arasına karışıp ona uyum sağlamaya, onun görkemini ortaya çıkarmaya çalıştım.”