Evde kapalı kaldığımız günlerde izlediğim ve beni çok etkileyen iki filmi sizlerle paylaşmak istedim.
İlki bir Alman yapımı “Balon”. Berlin’in ikiye bölündüğü ve büyük acılar yaşanan soğuk savaş yıllarında Doğu Berlin’den özgürlüğe kaçmak isteyen iki ailenin insanüstü bir çaba ile yaptıkları kaçma planı hepimize büyük dersler verebilecek önemli bir filme konu olmuş.
Bir balon yapıp, rüzgârın yardımıyla Batı’ya uçmak isteyen iki aile, ilk çabalarının sonuçsuz kalmasının ardından yılmadan tekrar aynı düzeneği kurmaya çalışıp, bir balon yapmayı başarıyorlar. Sonunda rüzgârın Batı’ya doğru estiği gün geliyor ve soluk soluğa bir kovalamaca ile iki aile Batı’ya inmeyi başarıyor. Gerçek bir hikâyeden senaryolaştırılan filmin Berlin’in ortasında yükselen “Utanç Duvarı” görüntüleri insanı soğuk savaş yıllarına götürüyor. Hepimizin umutsuzluğa düştüğü şu günlerde insanın isterse neler yapabileceğini tüm gerçekliği ile anlatan filmi herkese öneririm.
Sizlerle paylaşmak istediğim ikinci film yine gerçek bir hikâyeden aktarılan Harriett. Filmde özgürlük savaşçısı Harriet Tubman’ın herkesin örnek alması gereken zorlu yaşamı anlatılıyor.
Cesareti ve azmi ile yüzlerce kölenin kurtulmasını sağlayan ve siyahlar açısından tarihin akışının değişmesine neden olan Harriet Tubman’ın hayatı filmde gerçeklerden uzaklaşmadan ustalıkla anlatılmış. Zaten Hollywood’un en güzel yanı da bu. Kendi ülkelerinin yaptığı zulmü, haksızlıkları en doğru biçimde anlatan bir sinema endüstrisi ABD’yi ayakta tutan en önemli unsurlardan.
Her iki filmi izledikten sonra internette araştırıp olayların kahramanları hakkında bilgi toplamanızı, izlediğiniz filmin gerçek fotoğraflarını görmenizi de öneririm.
Evet zor günlerden geçiyoruz ama, insanoğlu her güçlüğü yenebilecek azme ve kararlılığa sahip olduğunu bir kez daha hatırlamalı.
TULUYHAN UĞURLU/2021 MAYIS