“Timur Selçuk bu toprakların nadide bir mücevheriydi”

Böyle vatan, millet sevdalılarına ve aynı zamanda uygar, çağdaş ve inançlara saygılı, tarihine hürmetkar sanatçılara artık rastlanmıyor. Çok değerli bir mücevherimizi kaybettik.. TİMUR SELÇUK.. NUR İÇİNDE YATSIN.
Onu şarkılarıyla çok sevdik… Piyano başında kendince şarkılarını söylerken daha çok sevdik. Ve fikirleriyle çok sevdik… 
Onu ebediyete kendi müziği ile uğurlamak istedim ve “sadece kendi eserlerimi çalarım” diyen ben onun bir eserine hafifçe dokundum. Onu piyanomla uğurlamak istedim. Linkten izleyebilirsiniz:

https://twitter.com/i/status/1324716441749409793

İşte kendi sözleriyle Timur Selçuk… Neden onu bu kadar çok sevdiğimiz bu sözlerin arkasında gizli:

“Münir Nureddin Selçuk’un oğlu olmak önemli ancak, sizde malzeme yoksa kimin oğlu olursanız olun hiçbir şey ifade etmez. Öncelikle tüm bunları maddi ve manevi anlamda hissedecek bir bilince sahip olmanız gerekiyor. Yaradan demek ki bu anlamda bana yardım etti ve babamdan gelen sorumluluğu elimden geldiğince taşıdım.
Hayırlı bir sorumluluk oldu. Kendi dalımda yapabileceğim kadar hizmet etmeye, eser vermeye ve öğrenci yetiştirmeye gayret ettim. Ne anneme, ne de babama gölge düşürecek hiçbir şey yapmadım.”

“Müziğimizde insani ve ahlaki değerlerin birinci planda olması, bizi diğer dünya müziklerinden ayıran en önemli özellik. Bütün makam ve usuller, kişinin yaşantısını anlatan şeylerdir. Hem Türk müziğimiz, hem de halk müziğimiz bunu en güzel biçimde ve taraf tutmadan anlatır. Bu kadar üst düzey ve derinliğe sahip bir yapı başka hiçbir dünya müziğinde yok bence. Müziğimizin böyle olmasını ise ahlaki ve kültürel değerlerimize bağlıyorum.
Kuran’dan başlayıp Peygamber Efendimiz’e, namazımıza, orucumuza kadar manevi dünyamızın zenginliği, ahlaki ve kültürel değerlerimiz müziğimizi böyle kıymetli kılıyor. Türkiye gibi çok özel bir ülkede yaşıyoruz. Türkiye hem Doğu’dur, hem de Batı.
Kültürüyle, tarihiyle böyle zengin bir ülke daha yok.
Bizim Türkiye olarak dünya çapında özendirici bir ülke olmamız için de değerlerimizi yeni kuşaklara aktarmamız gerekiyor. Bunu da aileler ve eğitim aracılığıyla yapabiliriz ancak.”

“Sol dünya görüşüne sahip ve inançlı bir insanım. Ben yalnız Allah’a secde ederim. Ve namazda hep ‘Allah’ım bana sahip çık, yanlışlarımı ve eksiklerimi göster’ diye dua ediyorum.Ben hep inançlı biriydim. Dini değerleri de; üretmek, paylaşmak ve zulme sessiz kalmamak olarak görüyorum. Dinimizde üretmek ve paylaşmak çok önemli. Günümüze baktığımızda üreten ve paylaşan bir sistem, emperyalizmin karşısında yer alır. Emperyalizm; zayıf ülkeleri alır, kendisine bağlar ve sömürür. Benim dini değerlerim ise böyle değil. Sol ideolojinin temelinde de üretmek ve paylaşmak var. O yüzden de dünya görüşü olarak kendime en yakın bu ideolojiyi görüyorum.”

“Ben de bu ülke için üretim yapıyorum. Şarkılarım her kesimden insana dokunuyor. Kendimi hiçbir zaman ‘Şu kesimin sanatçısıyım’ diye tanımlamadım, böyle ayrışmaları da doğru bulmuyorum. Bu ayrışmalara son vermek için diyalog kurmalıyız.
Sessiz kalarak hiçbir sorunu çözemeyiz. Gençlere ve öğrencilerime hep şunu söylüyorum:
İki Mustafa’yı doğru kavrarsak bu topraklarda hiç çatışma yaşanmaz.
Peygamber Efendimiz’in hayatı ve bize ilettiği Kuran’ı Kerim’i iyi anlamalıyız önce. Manevi değerlerin bütününü anlatan kitabımız bize öncülük etmeli. Bir de Mustafa Kemal’in Kurtuluş Savaşı’ndaki tüm emperyalist güçlerle mücadelesi ve cumhuriyeti kurarkenki yaklaşımını çok iyi kavramalıyız.
Yeni kuşaklar Mustafa Kemal’in onlara bıraktığı ‘Nutuk’ kitabını iyi anlamalı.
Hem Müslümanlığı yaşayışımızla, hem de cumhuriyetimizle bütün dünyaya ışık tutacak kadar önemli bir ülkeyiz.
Bu açıdan Türkiye olarak diğer ülkelere de yol gösterici olmalıyız.”

 

Yorum Yaz


*